6 Mayıs 2016 Cuma

Bilimsel bilginin karakteristik özellikleri


Bilimsel bilginin karakteristik özellikleri

Arkadaşlar aşağıda bilimsel bilgi ile ilgili dört önerme var, bu günden itibaren herkesten bu dört önermeye katılıp katılmadığını nedenleri ile birlikte, örnekler vererek detaylı bir şekilde yazmasını istiyorum.



Nedenlerinizi açıklarken internet, kitap, dergi gibi kaynaklardan yararlanmanız gerekiyor, yararlandığınız kaynakları belirtirken, internet adresi, kitap adı v.b. yazmalısınız (son gün Çarşamba, akşam 8).

Bu arada internetten copy-paste yapmayın, bu şekilde yapılan yorumları yapılmamış kabul edeceğim, siz internetten veya kitaptan okuduğunuz bilgilere kendi yorumunuzu katarak blog a yazacaksınız. 

Bu süreçte yazdıklarınızla ilgili olarak Kayahan hocanız Blog üzerinden sizleri yönlendirecek, onun öneri ve tavsiyelerine göre yeniden yazmanız gereken kısımları düzelteceksiniz, sonra derste bu yazdıklarınızın detaylı tartışmasını yapacağız.

Herkes en az iki kişinin yazdıklarına yorum yapacak, yorumlarda lütfen akademik bir dil kullanın.


BİR APTALIN HATASINI DÜZELTMEYE KALKMAYIN, SİZDEN NEFRET EDECEKTİR.
BİR BİLGENİN HATASINI DÜZELTİN, SİZE MİNNETTAR KALACAKTIR.





Hepinize kolay gelsin...

1- Zaman içerisinde bilimsel bilgiler değişikliğe uğrarlar.

2- Bilimsel yasalar değişebilirler.

3- Sosyal ve kültürel değerler bilimsel bilginin oluşmasında etkili değildir.

4- Tarihi kültürel ve sosyal durumlar bilimsel soruları ve yöntemleri etkiler.




83 yorum:

  1. 1.Önermeye katılıyorum. Çünkü zaman içerisinde bilimsel bilgiler değişikliğe uğrar. Bilim deneye, teknolojik gelişmelere, araştırmalara dayalı olarak değişebilir. Örneğin Dalton'un atom modeli günümüzde geçerliliğini kaybetmiştir. Örneğin dünyanın düz olduğunu iddia edenler olmuştur. Dünyanın yuvarlak olduğunu ilk kez Galileo iddia etmiş ama ispatlayamamış. Daha sonra Pisagor çalışmalara devam etmiştir. Tarihte ise yaşanan olayların bir daha yaşanabilmesi gibi bir olasılık olmadığından zaman içerisinde değişikliğe uğramaz. http://www.bby.hacettepe.edu.tr/e-bulten/dosyalar/file/mart2011/ucak_TK24(4).pdf
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilim
    2.Önermede bilimde yasa yoktur. Bilim de teori vardır.
    3.önermeye katılmıyorum. Bilim insanı, bilimsel argümanları üretirken ve sonuca giderken mutlaka yaşadığı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenir. Her insanın bulunduğu sosyal ortama ve kültür farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır. Bilim insanı da bilimsel bilgi oluşumunda kendi sosyal ve kültürel değerlerinden, ihtiyaçlarından, inançlarından etkilenir. Dolayısıyla bilim toplumun kültürü, felsefi yaklaşımları ve sosyal-politik değerlerinden ister istemez etkilenir. Çünkü bilim, insanlar tarafından yapılmaktadır. Örnek olarak Avrupa da Papazlık Monarşisi döneminde bilimsel çalışmaların yapılması yasaklanmıştır. Darwin Türlerin Kökeni kitabını uzun dönem yayınlamadı. Nedeni ise kilise den büyük tepki alacağını bilmesidir.
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Orta_%C3%87a%C4%9F
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Charles_Darwin
    4.önermeye katılıyorum. Tarihi kültürel ve sosyal durumlar bilimsel soruları ve yöntemleri etkiler. Çünkü teknoloji ve bilgiye ulaşma yöntemleri geliştikçe bilimsel yöntemler değişiyor. Daha geniş bir alanda uygulama ve araştırma yöntemi oluyor. Bilginin kaynakları çoğalıyor. https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilgi
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilim_tarihi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nilcan birinci önermende dünyanın yuvarlak olduğunu ilk kez Galileo iddia etmiştir demişsin, geçmiş dersleri hatırlayıp cevabını yineler misin?
      ikinci önermeni biraz daha açmalısın, kendi cümlelerinle örnekleyerek yazmalısın.
      3. önermeye katılmadığını ve bilim insanının sosyal çevreden etkilendiğini söylemişsin fakat altta verdiğin örnekte Darwin yaşadığı topluma tamamen zıt bir eser vermiş bunu nasıl yorumluyorsun?
      4. önermeye örnek verebilir misin?

      Sil
    2. Nilcan 2.önermeni biraz açıklayabilir misin? Örneğin mendel kanunlarının kanun değil de teori olduğundan ve değişebilirliğinden bahsedilebilir mi ?

      Sil
    3. iyi akşamlar nilcan..
      4. önermende teknolojinin bilimsel yöntemleri etkilediğini örnek vererek açıklayabilir misin?

      Sil
    4. Özür diliyorum yanlış yazdığım için. Galileo yanlış. İlk olarak Biruni ortaya atmıştır .İkinci önermede bilimin doğasında yasa kelimesini kullanmıyoruz. Yasa değişmez kurallardır. Bilimsel bilgiler zamanla değişebilir.3.önermede ise Darwin i örnek verdim. Darwin yaşadığı topluma tamamen zıt bir eser ortaya koyduğu için hemen yayınlayamamıştır. Ortamı hazırladıktan sonra yayınlamıştır. Darwin’i olumsuz etkilemiştir. 4. Önermede ise küçük kan dolaşımını bulduğu kabul edilen Michael Servetus, kitaplarıyla birlikte Basel’de yakılırken on sekizinci yüzyıldan itibaren tersine bir tutum gözlenmektedir.
      https://tr.wikipedia.org/wiki/Miguel_Servet

      Sil
    5. Yağmur Mendel Kanunları olarak biliyoruz . Ama yanlış biliyoruz Mendel teorileridir. Kanun ya da yasa kelimelerini doğa bilimlerinde kullanmıyoruz. Bilim zaman ile değişebilir.

      Sil
    6. Arize bilimle teknoloji arasında tabiî bir döngüsel ilişki vardır; bilimsel çalışmalar uygulamaya elverişli bilgi üreterek teknolojik gelişmeye yol açarken, teknolojik gelişmeler de bilimsel araştırmaların daha uygun şartlarda yapılmasını sağlayarak bilimsel gelişmeyi hızlandırmaktadır. Örnek olarak bilgisayar 20.yy ortalarında bir oda büyüklüğündeydi. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sığacak ve küçük bir pil ile çalışacak duruma geldiler.

      Sil
    7. teşekkür ederim nilcan :)

      Sil
  2. 1) bu önermeye katılıyorum. Bilimsel bilgi oluşum sürecinde 4 önemli unsur vardır bunlar; çeşitlilik, süreklilik, ayıklanma ve yenilik. Yani bilimsel bilgiler yeniliklere açıktır. Değişen zaman içinde bilimsel bilgiler üzerine eklenerek güçlendirilebilir yada yeni bir bilgi eklenebilir. Yani bilimsel bilgiler deneye, bilime, teknolojik gelişmelere, araştırmalara dayalı olduğu için zaman içinde değişebilir yada tamamen ortadan kaldıran bir değişilik de olabilir. Bilimsel bilginin tümüyle eleştiriye ve yeniliklere açık olması özellikleri sayesinde aksi kanıt gösterildiği takdirde bilimsel bilgi geçerliliğini yitirebilir yada değişikliğe uğrayabilir. Örneğin Einstein Newton' un zaman her yerde aynıdır teorisini özel görelilik kuramanı geliştirerek çürütmüştür.
    2)katılmıyorum. Çünkü bilimsel bilgide yasa kelimesi kullanılmaz bu kavram hukuki bir kavramdır o yüzden bilimsel yasa kavramı diye bir şey yoktur.
    3)Bu önermeye katılmıyorum, sosyal ve kültürel değerler bilimsel bilgi oluşmasında etkili olmaması gerektiği düşüncesinde olsamda etkilidir. Birçok bilim insanı sosyal ve kültürel değerler gibi bazı toplumsal değerlerden ortaya çıkan tepkilere maruz kalmıştır kimi idam edilmiş, kimi dinsiz kabul edilmiş yada cadı kabul edilmiş.. bu tür değerlere maruz kaldıklarından ötürü buluşlarını gizlemek zorunda kalan bilim insanları dahii olmuştur.. Örneğin; dünyanın güneşin etrafında dönmesi görüşüne ortaçağ da kilise karşıydı ve tam tersini iddaa ediyorlardı. Örneğin ; kimya biliminin dehası Lavoisier'nin, asıl eğitimi hukuktu ve bir avukattı. Ancak bir konuşmasında kimya bilimini reddeden insanların kafasını gösterip "Bu kelleler hiçbir şeye yaramaz" dediği için tutuklandı ve aynı gün yargılanıp ölüme mahkum edildi. örneğin ; dünyanın döndüğünü iddia ettiği için kilisenin karşı olması sebebiyle ölüme mahkum edilen başka bir bilim insanı da Galileo' dur.
    4)Bu önermeye katılıyorum. Tarihi kültürler ve sosyal durumlar bilimsel soruları ve yöntemleri etkiler. Bazen bir buluşu ile savaşların tarihini değiştiren insanlar olduğu gibi toplumsal kültür ve sosyal durumlardan dolayı buluşunu gizleyen yada toplum değerleri yüzünden buluşundan dolayı idam edilen yada daha başka türlü engellere maruz kalan bilim insanları olmuştur. Örneğin; bilgisayarın mucidi yapay zekanın önemini ilk anlayan matematikçi Alan Mathison Turing, yapmış olduğu Turing makinesi ile 2.Dünya Savaşında Almanların Enigma şifrelerini kırmış ve tarihe geçmiştir. Daha sonra 1952 de homoseksüel olması sebebiyle aleni ahlaksızlıktan 2 yıl hapis veya kadınlık hormonu olan östrojen ile tedavi yani kimyasal kısırlaştırma cezaları verilmiş.2 yıl sonrada siyanür zehri enjekte edilmiş bir elma yedirilerek öldürülmüştür.

    kaynakçalar:

    http://www.bilgilersitesi.com/dunyanin-gunes-etrafinda-dondugunu-ilk-bulan-ve-kesfeden-adam-kimdir.html
    http://eodev.com/gorev/2397430
    http://forum.donanimhaber.com/m_26578981/tm.htm
    http://ilginc-yazi.blogspot.com.tr/2010/04/dunyann-gunesin-etrafnda-dondugunu.html
    http://www.uludagsozluk.com/k/galileo-galilei/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1. önermeye birkaç örnek daha verir misin?
      2. önermeni biraz daha açıklamalısın
      3. önermede aklına sadece idam edilen bilim insanları mı gelmekte? Ayrıca ilk cümlende etkili olmaması geektiği halde derken ne kast etmektesin ?

      Sil
  3. 1) Önermeye katılıyorum.Bilimsel bilgi bir önermedir.“Konusu belli, sonlu, zamanlı, mekanlı, gözlemlenebilen ve / veya ölçümlenebilen olaylar ve
    olgular hakkında bilimsel yöntem ve teknikler kullanarak elde edilmiş, test edilebilir önerme
    ya da önermelerdir.” olarak tanımlarız.
    Bilimsel bilgi nesneldir. Fakat eleştiriye açık olduğundan aksine kanıt gösterildiği zaman bilimsel bilgi geçerliliğini yitirebilir.
    Örneğin; “Dünya Öküzlerin Boynuzları Üzerindedir” .Önceden Dünya’nın öküzün boynuzunda olduğuna inanılıyordu.Daha sonra Dünya’nın öküzün boynuzunda olmadığı kanıtlandı. Zamanla bilimsel bilgi değişebilir.Bilimsel bilgi de değişmez hiçbir şeyi kabul etmiyoruz.

    KAYNAK: http://makinecim.com/bilgi_7504_Bilimsel-Bilgi-Nedir

    2)Önermeye katılmıyorum.Yasa kelimesi modern bilimde yoktur.Yasa-kanun hukuki bir terimdir.Doğa bilimlerinde kullanmıyoruz.Yanlış kullanılan bir kelimedir.Çürütülebilir.

    3)Önermeye katılmıyorum. Bilim, insan ürünüdür.Bilimin, sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Bilim adamları, sosyal, kültürel, tarihsel ve politik bir çevre içinde çalışırlar. Bu çevre, onların hangi metotları kullanabileceğini, hangi soruları sorabileceğini ve onların ne kadar destekleneceğini etkileyebilir. Örneğin, Copernicus’in dünya ve gezegenlerin güneş etrafında döndüğü düşüncesi, Ptolemy’nin evren modelinden çok daha fazla gözlemlerle uyuşmasına rağmen bir asır kadar kabul edilmemiştir. Bu durumu Francis Darwin’in sözü çok güzel özetlemektedir. “Bilimde krediler düşünceleri ilk önce gerçekleşen kişiye değil, dünyayı ikna eden kişiye gider.” Sonuç olarak, bilim tarihinde sosyal ve kültürel değerlerin bilimsel süreci etkilediği örnekleriyle karşımıza çıkmaktadır.

    4)Önermeye katılıyorum.Örneğin;Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı Devletini bilimde en ileri seviyeye ulaştı.Fatih’in de bilimi sevmesiyle ve ekonomik yönden güçlü olan Osmanlı Devletine pek çok bilim insanı gelmiştir .Zamanla ilerleyen teknoloji sayesinde sorular ve yöntemler daha sağlam temeller kurarak ilerledi ve ilerlemeye devam edecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hande 1. önermende bilimsel bilgi nesneldir demişsin.Ben katılmıyorum.Bilim sosyal ve kültürel çevreden etkileniyorsa nasıl nesnel olabilir?

      Sil
    2. Merhaba Yağmur .Bilimsel bilginin özelliğinden dolayı nesnel olduğunu yazdım.Bilimsel bilginin sosyal ve kültürel çevreden etkilendiğine bende katılıyorum.Ama bilimsel gerçek her koşulda aynı sonuçlar verirse sencede nesnel olmaz mı?

      Sil
    3. Merhaba Hande.
      Her kosulda ayni sonuc verse bile yine öznellikten ödün vereceğini düşünmüyorum. Hata kavrami olcmeciden olcmeciye ,ortamdan ortama,olcumden olcume degisebilecegi icin nesnellik ne kadar soz konusu olabilir? Ama nesnellike objektiflik ayni midir o da ayri bir soru isareti.

      Sil
    4. Her koşulda aynı sonucu verdiği zaman öznellikten ödün vereceğini düşünüyorum.Çünkü sonucun bir gerçek olduğunu düşünüyorum.Hata kavramı her zaman vardır.Elimizde olduğu kadar hatayı azalmaya çalışırız.Sonucumuzu öznel olarak yanıtlasak bile orada da hatanın daha fazla olacağını düşünüyorum.Nesnellik ve objektiflik aynı değildir.

      Sil
    5. Gerçeklik konusunda sana katılıyorum.Diger onermelerine de katılıyorum ve gayet basarili ornekler vermissin.Fakat nesnellik konusunda katılmıyorum bu konuyu derste hocamizin esliginde hep beraber tartisalim. Tesekkurler Hande

      Sil
    6. Bende sana teşekkür ederim Yağmur evet bence de derste hep beraber tartışalım

      Sil
    7. Hande peki bize ikinci önermeni biraz daha açar mısın? Ayrıca tartışmayı derste kesinlikle hatırlatın bize, güzel olacaktır. Ayrıca ben tartışmanıza bir soru daha ekleyeyim, sizce bilimde nesnelliği yakalamak bir amaç olmalı mıdır?

      Sil
    8. Merhaba hocam
      Milli Eğitim in kitabında yasa olarak geçse de bilimde yasa denilmiyor.Örneğin;yerçekimi kanunu Dünya da varlığı değiştirilemez.Fakat başka bir gezegende değişebilir.

      Sil
  4. 1.Önermeye katılıyorum.Bilimsel bilgiler zaman içerisinde değişikliklere uğrarlar ve çürütülebilirler. Bilim herkese açıktır, bilimin konularına sınır konulamaz genişletilebilir.Böylelikle bilimsel bilgi teknoloji ,yapılan deney-gözlemler , araştırmalar sonucu değişir. Örneğin;Thomson atom modeli bir atom içerisindeki negatif ve pozitif yüklerin homojen olarak dağıldığını söyler. Fakat daha sonra Rutherford yaptığı deneyler ile Thomson atom modelini çürütmüştür.
    2.Önermeye katılmıyorum. Bilimde yasa kavramını kullanmak yanlış olacaktır. Bilimde ortaya atılan teoriler vardır fakat yasa kavramı değiştirilemez bir hükümdür ve herkes tarafından kabul edilmiştir. Bu yanlışlığa örnek verecek olursak; Evren içerisinde dahi her "yasa", her koşulda geçerli olamaz. Cisimler arasında bir çekim kuvvetinin olduğunu söyleyen Newton Yasaları, atom altı parçacık seviyesinde kesinlikle kullanılamayacak kadar hatalıdır.
    3.Önermeye katılmıyorum.Bilim sosyal,kültürel faktörlerden etkilenir çünkü bilim hakkında çalışma yapan bilim insanları hem çevrelerinden hem de kendinden önceki bilim insanlarından etkilenirler.Örneğin Yunan filozof Aristotales , Platonun öğrencisidir ve onunda düşüncelerinden etkilenerek mantık ve felsefe konularında eserler vermiştir.
    4.Önermeye katılıyorum.Tarihi , kültürel ve sosyal durumlar bilimsel sorunları ve yöntemleri etkiler. Teknoloji geliştikçe bilgiye ulaşmak kolaylaşır böylelikle bilim de hızla ilerler.
    KAYNAKLAR :
    http://bilimselbilgi.nedir.com/#ixzz489rSkcnx
    https://www.teobilim.com/?pnum=41&pt=Bilimsel+Bilginin+%C3%96zellikleri
    http://www.evrimagaci.org/makale/6
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilimsel Bilgi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Sevim;
      3.önermende bilim insanları hem çevrelerinden hemde kendinden önceki bilim insanlarından etkilenirler demişsin ve buna gayet başarılı da bir örnek vermişsin ancak Hocası ve toplumdaki diğer insanlar aynı görüşe sahip olupta , X bilim insanının onlara karşı farklı bir bilimsel düşünceyle yaklaştığı örneklerinide görmüştük derslerimizde.Peki bana bunu açıklayabilir misin ? Şimdiden teşekkür ederim

      Sil
    2. Sevim birinci önermede bilimin konularıan sınır konulamaz demişsin. Sence bilimin sonu yok mudur?

      İkinci önerme de yasalar evrenin her yerinde dahi geçerli değildir demişsin fakat bazı bilim insanları bilimin genelleyici olması gerektiğini düşünüyor. Bu konuda ne düşünüyorsun

      Sil
  5. 1.Evet, çünkü teknolojik gelişmelerle birlikte yapılan araştırmalar sonucu bilimsel bilgilerin değişiklik gösterebileceği kanıtlanmıştır. Örneğin; 20 yy. başlarında kanser hücrelerine karşı bağışıklık sisteminin mücadele ettiği biliniyordu fakat günümüzde yapılan araştırmalar sonucu kanser hücrelerinin çoğalmasının başlangıcında bağışıklık sistemi tarafından korunduğu kanıtlanmıştır.

    2.Bilimsel yasalar değişirler bilimsel bilgilerde kesin diye bir ifade kullanamayız. Yasa çok sayıda deney ve gözlemlerden sonra, aynı koşullarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak saptanan durum olarak tanımlansa da bilim de bu söz konusu değildir.

    3.Bilim, insan ürünüdür dolayısıyla bilimin, sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Bilim insanı, bilimsel argümanları üretirken ve sonuca giderken mutlaka yaşadığı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenir. Her insanın bulunduğu sosyal ortama ve kültür farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır. Bilim insanı da bilimsel bilgi oluşumunda kendi sosyal ve kültürel değerlerinden, ihtiyaçlarından, inançlarından etkilenir.
    Dolayısıyla (bilim) toplumun kültürü, felsefi yaklaşımları ve sosyal-politik değerlerinden ister istemez etkilenir. Çünkü bilimi insanlar yapmaktadır ve bunlar da toplumun birer üyesidirler.
    http://www.turkmmo.com/bilim-teknoloji/1690224-bilimde-sosyal-ve-kulturel-degerlerin-bir.html

    4.Etkiler. Çünkü tarihi dönemlerde ki farklılıklar doğrultusunda o günün ihtiyaçlarını belirlemek onlara çözüm yolu bulmak için dönemin sosyal ve kültürel durumuna göre bilimsel sorular o yönde şekillenmiştir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Melek.3. ve 4.önermene örnek verir misin?

      Sil
    2. Buse 2. önermeyi tekrardan açıklayabilir misin?

      Sil
  6. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. 1.)Önermeye katılıyorum.Bilim her konuda olabilir yani konuları genişletilebilir.Dolayısıyla bilimsel bilgilerde zaman içerisinde çürütülebilirler ve değişirler. Bilimsel bilgilerin değişiminde teknolojinin , deney ve gözlemlerin, araştırmaların da etkisi vardır. Örneğin; Anaksimenes Thales'in maddenin ilk öğesi dediği ''su '' yerine ,''hava'' yı ilk öğe olarak kabul etmiştir.
    2.)Önermeye katılmıyorum.Yasalar kesindir , değişmezler.Dolayısıyla bilimde yasa kavramını kullanamayız.
    3.)Önermeye katılıyorum.Bilim sosyal,kültürel ,tarihi durumlardan etkilenir çünkü bilim insanları da çalışmalarını yaparken hem içinde bulundukları çevreden hemde kendinden önceki bilim insanlarından etkilenirler.Örneğin ; Kopernik astronomi ile ilgili çalışmalarında Batlamyus'un görüşlerinden etkilenmiştir.
    4.)Önermeye katılıyorum.İçinde bulunulan tarihi,kültürel durumlar bilimsel sorunları etkiler. Ve bu sorunların çözümü o dönemdeki bilime ,teknolojiye bağlı olarak şekillenir.
    KAYNAKÇA :
    http://bilimselbilgi.nedir.com/#ixzz489rSkcnx
    https://www.teobilim.com/?pnum=41&pt=Bilimsel+Bilginin+%C3%96zellikleri
    https://tr.wikipedia.org/wiki/Kopernik
    http://www.turkcebilgi.com/bilimsel_bilgi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çağla sence birinci önermede Anaksimenes, Thales'in önermesini nasıl çürütmüştür?
      ikinci önermeni biraz daha açarbilir misin?

      Sil
  8. iyi akşamlar hocam
    1.Bu önermeye katılıyorum.Çünkü bilimsel bilginin ortaya koyduğu bilgiler güvenilir olduğu gibi değişime açıktır.
    bilim değişmez bilgiler değil,gelişen ve değişen bir süreçtir.Bilimsel bilgiler teknoloji ve bilgi düzeyindeki ilerleme, yeni bulguların ortaya çıkması eski bilgilerin yeniden yorumlanması ve sosyokültürel faktörlerin etkisiyle değişebilir.
    Bu bilimsel bilgiler, gelişim şeklinde, öncekinin üzerine öncekini güçlendirici ilave değişimler olabileceği gibi, önceki bütünüyle değiştiren ortandan kaldıran bir değişim de olabilir.örneğin 1960'lara kadar bitki aleminde incelenen mantarlar günümüzde ayrı bir alem ile temsil edlimektedir.
    2.katılmıyorum çünkü doğa bilimlerinde yasa(kanun) kelimesi kulanılmaz.çünkü yasa Evren'in her köşesinde geçerli olan, değişmez olan kurallardır.Bunu, ülkelerdeki kanunlara benzetebiliriz. Var olan bir kanun, "üst düzey yöneticiler" tarafından değiştirilmesi kararı alınmadığı sürece, her koşulda ve zamanda bulunduğu gibi uygulanmaktadır. Ancak bilimsel doğa bilimlerinde Bilim, en geniş anlamıyla Evren içerisinde olan, olmuş ve olacak olan her olay ve olgunun incelenmesi ve ne, neden, ne zaman, nasıl, nerede gibi sorulara tamamen tarafsız bir şekilde yanıtlar arayan bilgi türüdür.
    3.katılmıyorum. Çünkü Her insanın bulunduğu sosyal ortama ve kültür farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır. Bilim insanı da bilimsel bilgi oluşumunda kendi sosyal ve kültürel değerlerinden, ihtiyaçlarından, inançlarından etkilenir.
    Dolayısıyla (bilim) felsefi yaklaşımları ve sosyal-politik değerlerinden ister istemez etkilenir. Çünkü bilimi insanlar yapmaktadır ve bunlar da toplumun birer üyesidirler. örneğin : İbni Sina İslam medeniyetinin Altın Çağı olarak bilinen ve Yunanca, Farsça ve Hintçe'den eserlerin çevirilerinin yapılıp üzerinde yoğun çalışmalar yapıldığı bir dönemde çalışmalarını yaptı. Yani o nun yaşadığı dönemde bilimsel ve kültürel ilerlemeye çok uygun bir ortam hazırlanmıştı . Bu ortamda Kur'an ve Hadis çalışmaları çok ilerlemişti.. Razi ve Farabi tıp ve felsefe alanında yenilikler sağlamışlardı. İbni Sina, Belh, Hamedan, Horasan, Rey ve İsfahan'daki muhteşem kütüphanelerden yararlanma olanağı elde etmişti
    4.önermeye katılıyorum . örneğin Galileo, kendisinden önce Copernicus'un öne sürdüğü güneş merkezli evren kuramını benimsemiş ve bu nedenle Vatikan kilisesi tarafından iki defa yargılanmıştır. Kilise dünya merkezli bir evren anlayışını savunuyordu ve Copernicus teorisini dine aykırı buluyordu. 1614'te ilk mahkemesinde görüşlerini yayması ve öğretmesi yasaklanmış, 1632'de yazdığı bir kitap nedeniyle yargılanması sonucu ömür boyu ev hapsine mahkum edilmiştir. Bu olaylar nedeniyle Galileo tarihte bilim ve din çatışmasının bir sembolü haline gelmiştir.
    KAYNAKÇA
    http://kolaybilgiansiklobedisi.blogspot.com.tr/
    http://www.yardimcikaynaklar.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Mehmet. Sana kötü bir haberimiz var yazdıklarının pek çok kısmı http://www.evrimagaci.org/makale/6 buradan kopyala yapıştır ile alınmış. Bu sebeple düzenleyip yeniden yazman lazım.

      Sil
    2. Merhaba Mehmet 1. Önermede bilimsel bilginin guvenirliliginden bahsetmissin peki bu bilgi her zaman güvenilir midir ?

      Sil
    3. İyi akşamlar kayahan hocam yazdıklarımın pek çok kısmını http://www.evrimagaci.org/makale/6 bu linkten aldığımı söylemişsiniz ancak sadece 2.önerme mi bu linkten aldım diğer önermelerimi kesinlikle bu linkten yazmadım.yaralandığım kaynaklar aşağıdaki gibidir http://kolaybilgiansiklobedisi.blogspot.com.tr/
      http://www.yardimcikaynaklar.com/
      http://www.biyolojihocam.com
      dolayısıyla 2.önermemi tekrar düzenliyorum
      2.önermeye katılmıyorum çünkü yasa kelimesi doğa bilimlerinde kullanılan bir kavram değildir,daha çok hukukta kullanılan bir terimdir.zaman içerisinde bilimsel bilgiler değişikliğe uğradığı için yasa kelimesini kullanmamız yanlış olur çünkü genelde yasalar değişmez(üst düzey yöneticiler değiştirmediği sürece)

      Sil
    4. merhaba Neslihan bilimsel bilgi her zaman güvenilir demek yanlış olur sadece belli bir süre doğru kabul edilir ve güvenilir ta ki aksi ispatlanıncaya kadar.senin 2.önermene örnek verdiğin gibi kopernikin güneşin merkezde oldugu durumu güvenilir ve doğru kabul edildi ancak daha sonra teleskopla incelendğinde aslında güneşin merkezde olmadığı ortaya çıkmıştır.

      Sil
  9. 1.Katılıyorum. Çünkü bilimsel bilgiler, bilimsel olduğu dogmatik (deneye dayanan kanıtları, deneyden edinilen bilgileri kabul etmeyerek, onları yok sayarak, kanılarını inanç öğretilerinden çıkaran ) olmadığı için, deneye ,teknolojik gelişmelere , araştırmalara dayalı olarak değişebilir.
    Bilimsel bilgiler, gelişim şeklinde, öncekinin üzerine öncekini güçlendirici ilave değişimler olabileceği gibi, önceki bütünüyle değiştiren ortandan kaldıran bir değişim de olabilir.
    Bilimsel bilgiler saplantı ile bu değişemez şeklinde bakılmaz. Her zaman yeni yapılan deneylerle bu bilgilerin değişebileceği kabul edilir. Tersini kanıtlanana kadar doğru bilgi bu diye kabul edilir.

    2.Katılmıyorum. Çünkü bilimde, kanun diye bir kavram yoktur! Modern bilim sınırları dahilinde , eğer ki "kanun" veya "yasa" kelimelerini kullanıyorsanız, bahsettiğinizin değişmez/evrensel olamayacağını ve zaman/mekana göre tanımlanmış olduğunu unutmamanız gerekmektedir. Bu bağlamda, etrafımızda olan ve kendini tekrar eden olay ve olguları doğa/bilim gerçekleri olarak tanımlamak daha güvenli ve isabetli olacaktır.

    http://www.evrimagaci.org/makale/6

    3.Katılmıyorum. Tabi ki de etkilidir. Bilim, insanlar tarafında oluşturulur. Bu yüzden bilimin, sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenmesi kaçınılmaz bir durumdur. Bilim insanı, yaşadığı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenir ve her insanın bulunduğu sosyal ortama ve kültür farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır. Bu da bilimsel bilgi oluşumunda sosyal ve kültürel değerlerden, ihtiyaçlardan, inançlardan etkilenmeye sebep olur. Dolayısıyla bilim toplumun kültürü, felsefi yaklaşımları ve sosyal-politik değerlerinden ister istemez etkilenir. Çünkü bilim, insanlar tarafından yapılmaktadır ve insanlar da toplumun birer üyesidirler.

    http://www.turkmmo.com/bilim-teknoloji/1690224-bilimde-sosyal-ve-kulturel-degerlerin-bir.html


    4.Kesinlikle katılıyorum. Örneğin; 17. ve 18. Yy ‘lar da Rönesans ve Reform sonrası ortaya çıkan her konuda aklı temel alan bilimsel gelişmelerin hızlandığı dönemdir.
    1950 yılında transistorun bulunması ile endüstri devriminden bu yana oluşan nicel birikimler bir nitelik dönüşümü yarattı. Yaşam çizgisi hızla değişmeye başladı. O döneme kadar kol gücünün yerine geçerek yaşamı kolaylaştıracak âletler yapan insan, bu tarihten sonra beyin emeğinin yerine geçen akıllı âletler üretmeye başladı. Elektronik teknolojisinin hızlı gelişimi ve laboratuvar ortamından günlük yaşantıya inmesi ile de hayal gücünü zorlayan gelişmeler elde edilmeye başlandı. Teknolojik ürünlerin çok ucuzlaması sonucu, teknolojinin sadece onu kullanma şansını elde eden insanlara verildiği bir yapıdan, onun herkesin kullanımına sunulduğu bir düzene geçildi. İletişim olanakları olağanüstü arttı. Dünya üzerine kurulan geniş iletişim ağları ile de bilgi paylaşılmaya başlandı. İnsanlığı 21. yüzyılda olağanüstü etkileyecek olan bir büyük sinerji sistemi olan internet hızla yaşamın önemli bir parçası oldu.


    http://www.derskalemi.com/2016/02/bilimsel-ve-teknolojik-gelismeler.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Ekin.1.önermene örnek verebilir misin?

      Sil
    2. Merhaba Ekin, ikinci önermen de kopyala yapıştır var yeniden yazmalıdın.
      Dördüncü önermene kesinlikle katılıyorum demişsin ama sence bilimde kesinlik var mıdır?

      Sil
  10. İyi geceler Hocam,

    1. Katılıyorum.Bilimsel bilgiler yeni bilgiler ışığında değişikliğe uğrarlar.Bilimsel bilgiler sorgulamaya açıktır.Bilimsel bilgi mutlak bilgi değildir.Bilimsel bilginin hala çözülemeyen farklı yorumlanan daha birçok gizli yanları vardır ve sürekli değişmeye müsaittir.Bilimde ilerlemede bu şekilde olmaktadır.İnsanların bakış açısı,teknolojinin gelişmesi bilim insanının yaşadığı kültür ortamı şema yapısı değiştikçe bilimsel bilgide değişmektedir.Örneğin; İngiliz teorik fizikçi Stephen Hawking,kendi geliştirdiği karadelik teorisinden 30 yıl sonra kara delikler konusunda yanıldığını itiraf etmiştir.Hawking'in ve bilim dünyasının 30 yıldır var saydığı,nesneleri yutan karadelik teorilerinin tam tersine, yeni teoriye göre,karadelikler yuttuklarını geri püskürtüyorlar demiştir.Dolayısıyla zaman içerisinde bilimsel bilgiler değişikliğe uğrarlar.

    2.Katılıyorum.Öncelikle modern bilim sınırları dahilinde eğer biz "kanun" ve "yasa" kelimelerini kullanıyorsak, bahsettiğimizin değişmez/evrensel olamayacağını ve zaman/mekana göre tanımlanmış olduğunu unutmamalıyız.Bu bağlamda etrafımızda olan ve kendini tekrar eden olay ve olguları doğa,bilim gerçekleri olarak tanımlamamız daha güvenli ve isabetli olur.
    Fizikteki gelişmeler bize herşeyin göreceli olduğunu,hiçbir şeyin sabit olmak zorunda olmadığını ve hatta çoğu zaman olamayacağını da göstermiştir.Dolayısıyla her Evren'de,her koşulda,farklı sonuçlar elde etmek,farklı yasaların etki etmesi ve bunların değişime açık olması son derece muhtemeldir ve bugün için kabul gören bir yasa ilerde onu çürütebilecek daha iyi,kabul gören bir yasa ile değiştirilebilir. Bu evren içerisinde dahi her yasa her koşulda geçerli olmaz.Örneğin; cisimler arasında bir çekim kuvvetinin olduğunu söyleyen Newton yasaları,atomaltı parçacık seviyesinde kesinlikle kullanılamayacak kadar hatalıdır.Her ne kadar günlük yaşantıda, milimetreler ile kilometreler arasında ifade ettiğimiz boyutlarda bu "yasalar" kullanışlı ve iyi bir yakınsama olsa da, gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Sadece boyut kavramı bile, yasaların değişmesini gerektirmektedir.

    3.Katılmıyorum. Çünkü bilimsel bilgiyi bilim insanı üretir ve bilim insanının yaşadığı çevreden etkilenmemesi mümkün değildir.Toplumda ihtiyaç duyulan durumlar,bilimsel bilginin ne yönde oluşacağını belirler.Örneğin; Galileo'nun dünya ile ilgili görüşleri kilise tarafından tepki toplamış ve bilimsel bilginin oluşması sekteye uğramıştır.Başka bir örnek verecek olursak İslam medeniyeti için önemli bir ihtiyaç olan kıblenin tayinini üstün matematik,geometri zekasıyla yapan Biruni,Savanalar dan Kafkaslara kadar bütün müslümanların Kabe'ye yönelmesini sağlamıştır.Dolayısıyla sosyal ve kültürel değerler bilimsel bilginin oluşmasında oldukça etkilidir.

    4.Katılıyorum.Bilimi yapan insandır ve insanları bilime yönelten nedenler,içinde yaşadıkları toplumun tarihi-kültürel ve sosyal durumlarına,ihtiyaçlarına vb. nedenlere göre farklılık gösterir.Bilime yönelten nedenler farklı olunca bilimsel sorular da farklı olur,buna paralel olarak bilimsel soruların farklı olması,kullanılan bilimsel yöntemleri de birbirinden farklı ve değişken kılar.Örneğin; Japonya fay hatları üzerinde ,sürekli şiddetle sallanan bir ülkedir.Öyle ki bu depremlerden biri Türkiye de olsa büyük can ve mal kayıpları kaçınılmazdır.Ancak Japonyada bu sayı Türkiye'ye göre oldukça azdır.Binalar oynar bir zemin üzerine kuruludur,dolaplar duvarlara sabitlenmiş ve eşyalar olası depremlere hazırdır.Dolayısıyla ihtiyaç neyse bilim o yönde çalışmalarını yoğunlaştırır.Her farklı yüzyıl beraberinde farklı soruları da doğurur.Çünkü bilim geliştikçe ve değiştikçe yeni soruları da beraberinde getirir. Bu yüzden de etkilendikleri kültürel ve sosyal durumlar her yeni sorunun niteliğini de değiştirir.
    Bilim,insanların ihtiyaçlarına cevap verir.Bilimin sorusu değiştikçe kullanılan yöntemler de dolayısıyla değişir.

    KAYNAKÇA:
    http://www.evrimagaci.org/makale/6
    http://www.islamustundur.com/siyasibilim.html
    http://arsiv.ntv.com.tr/news/278635.asp

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. Merhaba Duygucuğum
      1.önermene ve diğer önermelerine katılıyorum.Örnekleri çok doğru ve yerinde buldum TEBRİKLER.1.önermende Stephen Hawkingin bir süre sonra kendi bilimsel bilgisini çürüttüğü örneğini vermişsin yani aynı bilim insanı zaman geçtikçe aynı bilimsel bilgiyi değiştirdiğinin ispatı.Benim Atom Modelleri örneklerinde ise farklı bilim insanlarının aynı bilimsel bilgiyi değiştirdiğine örnek.Buda bizim olaylara farklı bakış açısıyla baktığımızın kanıtı, bizlerde bilim insanları gibi sosyal kültürel çevremizden v.sgibi konulardan etkilenip olaylara farklı bakıp farklı örnekler verebiliyoruz. Sevgilerle...

      Sil
    3. Merhaba Tanyeliciğim;
      Çok teşekkür ediyorum. Hep BİLİMLE kalalım...
      Sevgilerle...

      Sil
    4. Duygu sence modern bilimde yasaya kelimesi kullanışlı mıdır? Ayrıca modern bilim ile modern olmayanın ne farkı vardır sence?

      Sil
    5. Hocam,biz bilimde yasa kelimesini kullanamayız çünkü yasa hukukta kullanılan bir kelimedir.Bunun yerine biz bilimsel gerçeklikler ifadesini kullanırsak daha doğru olur.Modern bilimle modern olmayanın farkı; modern bilimde bilgiler mutlak değildir,derstede konuştuğumuz üzere yeni bilgiler ışığında değişir,gelişir.Bilim durağan değildir. Bu da bilimin ne kadar değerli olduğunu gösterir çünkü bilim en doğruya ulaşmaya çalışmaktadır.
      Saygılar, iyi çalışmalar...

      Sil
  11. 1) Önermesine katılıyorum hocam.Bilimsel bilgiler zaman içerisinde değişir .Ya eklemeler yapılır bilgi üzerine yada bilgi içersinden çıkartmalar yapılabilir.Teknolojik gelişmeler , deney ve gözlemlerdeki farklı bakış açıları bilimsel bilginin değişmesini sağlar. Araştırarak sorgulayarak eski bilimsel bilgiler çürütülüp yerine yenileride eklenebilir.Örneğin atom un parçalanaaz olduğu söylenmişti. Ama şuanda parçalnır olduğu yeni araştırmalar doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Bu yüzden zaman geçtikçe çevremizdeki herşey değiştikçe bilimsel bilgilerde değişebilir.

    2)Önermeye katılıyorum.Kanunlar/Yasalar, en genel anlamlarıyla, Evren'in var oluşundan kaynaklı, neden bu şekilde oldukları tam olarak bilinmeyen ancak Evren'in her köşesinde geçerli olan, değişmez olan kurallardır.
    Bu tanım, bilimin güç kazandığı 16. yüzyıl ve sonrasındaki birkaç asırİlk olarak, Fizik'teki gelişmeler bize her şeyin göreceli olduğunu, hiçbir şeyin sabit olmak zorunda olmadığını ve hatta çoğu zaman olamayacağını da göstermiştir. Çünkü Evren'imiz tek olmak zorunda değildir. Büyük Patlama'nın sonucunda oluşabilecek değişkenler de sadece bu şekilde değildir. Dolayısıyla her Evren'de, her koşulda, farklı sonuçlar elde etmek, farklı "yasaların" etki etmesi ve bunların değişime açık olması son derece muhtemeldir.

    İkinci olarak, bu Evren içerisinde dahi her "yasa", her koşulda geçerli olamaz. Örneğin cisimler arasında bir "çekim kuvveti"nin olduğunu söyleyen Newton Yasaları, atomaltı parçacık seviyesinde kesinlikle kullanılamayacak kadar hatalıdır. Her ne kadar günlük yaşantıda, milimetreler ile kilometreler arasında ifade ettiğimiz boyutlarda bu "yasalar" kullanışlı ve iyi bir yakınsama olsa da, gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Sadece boyut kavramı bile, yasaların değişmesini gerektirmektedir.
    Son olaraksa kanunlar her ne kadar değişmezlik ve evrensellik konusunda yanılıyor olsa da, esasında bir konuda doğrudurlar: etrafımızda olan olaylara bir yaklaşım sunmakta ve onların ne olduğunu açıklamaktadırlar. Dolayısıyla kanunların bu tek olumlu tarafını alıp, ya terminolojik tanımını gözden geçirmemiz, ya da yeni bir terim geliştirmemiz gerekmektedir.

    Öncelikle derste de tartıştığımız kısmı ile bilimsel bilgide değişmez hiç birşeyi kabul tmiyoruz.Yasa yı da o yüzden kabul etmiyoruz.Yasayı hukiki anlamda kullanıyoruz oda zamanla değişiyor.Bilimsel anlamda doğa bilimlerinde yasayı kabul etmiyoruz.

    Sadece hukihi anlamda kabul ediyoruz.

    3)Önermeye katılmıyorum.Bilim, insan ürünüdür dolayısıyla bilimin, sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Bilim insanı, bilimsel argümanları üretirken ve sonuca giderken mutlaka yaşadığı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenir. Her insanın bulunduğu sosyal ortama ve kültür farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır. Bilim insanı da bilimsel bilgi oluşumunda kendi sosyal ve kültürel değerlerinden, ihtiyaçlarından, inançlarından etkilenir. Dolayısıyla bilim toplumun kültürü, felsefi yaklaşımları ve sosyal-politik değerlerinden ister istemez etkilenir. Çünkü bilim, insanlar tarafından yapılmaktadır ve insanlar da toplumun birer üyesidirler.
    Örneğin ibni sina tıp alanında çalışmalarını yürütürken o dönemde insanların hastalıklarına uygun tedavi ve ilaçlar üretmiştir.

    YanıtlaSil
  12. 4)
    Önermeye katılıyorum.Öte yandan, modern toplumlarda, farklı, hatta çoğunluk rekabet halindeki kültürler ve alt kültürlerin varlığı dikkate alındığında, kendi kültür değerlerini, davranış veya yaşam tarzını ve dilini, sahip olduğu siyasi ve iktisadi güç sayesinde, diğer kültürlere empoze edebilen kültürler birbirinden farklıdır.İnsanların o dönemde ki sosyo kültürel yapısı araştırmalrı üzerinde etkili olmuştur.Bu arştımalrı sonucunda da farklı sorulara ulaşmışlardır. B u soruların çözümü içinde yöntmleri keşif etmişlerdir. Bir toplumun yapısı kültürü onun onun araştırmalrı üzerindeki büyük etkenlerdendir.Çünkü insanlar ihtiyaçları dahiline soru sormaya araştırmaya keşfetmeye başlar.
    Örneğin dağlık ve ovalık bölge olan iki yer düşünelim.Bu farklı bölgelerdeki insanlar ilk dönemlerde ve sonralarında arştırmalrı farklı olacaktır. Buna bağlı olarakta farklı sonuçlar buna paralelfarklı sorular bununla birliktede farklı çıkarım ve yöntemlere ulaşabilirler.Farklı medeneiyetlerde ise kültürel yapılarıda farklı olabilir.

    YanıtlaSil
  13. www. kaynakça.com
    www.eödev.com
    www.vikipedia.com
    www.evrimağacı.com

    YanıtlaSil
  14. Aslı ikinci önermeye katıldığını söylemişsin. Son cümlede ise yasanın hukuk alanında kullanıldığı söylemişsin. Tam olarak anlayamadım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yasayı hukuki anlamda kullanabiliyoruz .Ama doğa bilimlerinde kullanmamalıyız orada değişiyor çünkü

      Sil
    2. Aslı önermeye katılıyorum demişsin.Doğa bilimlerinde yasa kelimesini kullanmıyorsak zamanla değişen nedir?

      Sil
    3. Aslı önermeye katılıyorum demişsin.Doğa bilimlerinde yasa kelimesini kullanmıyorsak zamanla değişen nedir?

      Sil
    4. Sence nedir nilcan ?

      Sil
    5. Sınıfta hoca eşliğinde tartışalım nilcan

      Sil
  15. 1) Bu önermeye katılıyorum. Çünkü bilimsel bilgi nesneldir ,eleştiriye ve yeniliklere açıktır. Değişen zaman içinde bilimsel bilgiler üzerine yeni bilgiler eklenerek güçlendirir yada yeni bir bilgi edinebilir. Örneğin kopernik güneş merkezli evren modelini ortaya atmıştır bu model günümüzde kabul edilmiştir fakat günümüzde buna yeni eklemeler yapılmıştır ve teleskopla incelenmiştir. Bunun sonucunda ise aslında güneşin evrenin merkezi olmadığı yani Samanyolu gökadasıni oluşturan yıldızlardan biri olduğunu ortaya atmıştır. Yani burada yeni iddialar ortaya atarken var olanları sorguluyoruz ve yeni eklemelerle düzenlemeler yapıyoruz
    2) Bj önermeye katılmıyorum cunku bilimde yasa kavramını kullanamıyoruz yasa kelimesi daha çok hukuki alanda kullanılan bir terimdir. Ve bilimde yanlış kullanılan bir terimdir kullanılan bu yasa kelimesi değiştirilemez fakat bilime baktığımızda yeniliklere açık olduğu için bu yasa kelimesini kullanmak doğru olmaz .örneğin Eskiden Newton yasası olarak bilinen ,halbuki doğrusu Newton'un Kütle çekim Teorisi olması gereken açıklama ,Einşteinin Görelilik Teorisi ile güncellenmiş ve geliştirilmiştir. Newton'un Teorisi elbette çöpe atilmamiş , halada kullanılıyor. Fakat sınırlı bir açıklama olduğu anlaşılmıştir. Hele ki değişmez bir yasa olmadığı çok net gösterilmiş bursa .
    3) Bu önermeye katılmıyorum Çunkü Bilim, insan ürünüdür dolayısıyla bilimin, sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Bilim insanı, bilimsel argümanları üretirken ve sonuca giderken mutlaka yaşadığı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenir. Her insanın bulunduğu sosyal ortama ve kültür farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır. Bilim insanı da bilimsel bilgi oluşumunda kendi sosyal ve kültürel değerlerinden, ihtiyaçlarından, inançlarından etkilenir. Dolayısıyla bilim toplumun kültürü, felsefi yaklaşımları ve sosyal-politik değerlerinden ister istemez etkilenir. Çünkü bilim, insanlar tarafından yapılmaktadır ve insanlar da toplumun birer üyesidirler.Buna örnek verecek olursak da Cabir bin hayyam kendi fikirleri yüzünden hayatının bir kısmını sürgün olarak geçirmiştir.
    4)Bu önermeye katılıyorum . çünkü tarihi kültürel ve sosyal durumlar bilimsel sorunları ve yöntemleri etkiler . Bu yöntem ve sorunların çözümü o dönemdeki bilime, kültüre teknolojiye bağlı olarak değişebilir veya sekillenebilir . Örneğin Cabir Bin hayyam kendindeki bilginin kaynağı ni Hocası Cafer Sadıkı gösterir. Hatta Cabire gore bu doğa bilimleri onun hocalarına direk Hz. Muhammed tarafından verilmiştir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Neslihan 3.önermende bilim insanı yaşadığı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenir.demişsin ve örnek olarak cabir bin hayyamı vermissin peki cabir bin hayyam nasıl bir çevrede yaşamış ki fikirleri yüzünden sürgün edilmiş yani yaşadığı çevre ile ilgili biraz daha bilgi verirmisin.

      Sil
    2. Merhaba Mehmet şunu sana bi ornek üzerinden anlatayım Cabir Bin hayyamin fikirlerinden bazıları şunlardır : örneğin; "Allah bize fiziki kanunlar vermiştir. Bunlarla bitki, hayvan hatta insanın benzerini yapabiliriz. Allah beşere öyle kabiliyetler bahşetmiştir ki; beşer, kâinattaki bütün sır perdelerini bununla çözmeye muktedirdir." O zamanki Basra valisi bazı siyasi ve maddi çıkarları yüzünden Cabir'in yargılanmasını sağladı. Basra baş kadısı Cabir'i yukarıdaki sözünden dolayı Allah'a şirk koştuğu ve büyücülük (Kimyacılık) yaptığı gerekçesiyle idama mahkum etti. Cabir idam edilmeyi beklerken zindandan bir arkadaşıyla kaçmayı başardı . Bundan anlaşıldığı gibi bilim insanı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenir.

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  16. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  17. Kaynakça : www.evrimağacı.com
    : www.eodevi.com

    YanıtlaSil
  18. Merhaba Hocam
    1- Katılıyorum. Çünkü bilimsel bilgide kesinlik yoktur. Tahminler üzerinden sürekli sorgulayarak ve araştırmalar yaparak geniş bir zaman içerisinde ortaya çıkar. Zamanın ortam ve koşuluna bağlıdır. Örneğin Batlamyus Dünya’nın dönmediğini, yıldızların tek kutuplu olduğunu, Dünya’nın batıdan doğuya döndüğünü düşünerek kanıtlamaya çalışmıştır fakat günümüzde bu teorilerin hepsi çürütülerek değişikliğe uğramıştır. Bu nedenle de bilimsel bilgiler değişikliğe uğrayabilir.

    2-Katılmıyorum. Çünkü yasa kelimesi doğa bilimlerinde kullanılmaz. Bilimsel bilgi zaman içerisinde değişikliğe uğradığından yasa da değiştirilip dönüştürülmediğinden bu kelime kullanılmaz.

    3-Katılmıyorum. Çünkü sosyal kültürel değerler derken insanın ortaya koyduğu, içinde insanın var olduğu tüm gerçeklik olduğundan bilimsel bilgiyi de bilim insanları ortaya koyduğundan etkilenmesi kaçınılmazdır. Sosyal ve kültürel değerler içerisinde bilim, sanat, teknik, hukuk, devlet, dernekler, üniversiteler gibi birçok insanın yaptığı her şey bu değerlere girmektedir.

    4-Katılıyorum. Çünkü bilimsel soruların ortaya çıkma noktası toplumun ihtiyaçları, sorunlarını çözme veya amaca ulaşılması için bireyleri sürükleyen ve yön veren gerekliliklerden doğmuştur. Bilimsel sorular ve yöntemlerde araştırma yapılırken kişinin yaşadığı toplumu ve çevreyi tanımak, karşılaştığı sorunlara çözüm yolları bulmak ve yeni keşif ve icatlarda bulunduğundan tarihi kültürel ve sosyal durumlardan etkilenir. Örnek verecek olursak Takiyüddin’in söylediği önermeye göre o zamanlar kuyruklu yıldızların bolluk getirdiğine inanmaları dönemin şartlarının etkisidir.

    Kaynakça
    http://www.aku.edu.tr/aku/DosyaYonetimi/SOSYALBILENS/makale/c9s1m6.pdf
    http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/25.php
    http://mehmetardicc.blogcu.com/bilimsel-arastirma-ve-yontemleri-ders-notlari/13303478

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba hatice 3. önermen için bize örnek verebilirmisin?

      Sil
    2. Merhaba hatice 2. sorundaki yasayı doğa bilimlerinde kullanmıyorsak nerede kullanıyoruz?

      Sil
    3. Merhaba hatice 2. sorundaki yasayı doğa bilimlerinde kullanmıyorsak nerede kullanıyoruz?

      Sil
    4. Merhaba Ayşe tabi. Örneğin çevre sorunları içinde büyümüş bir kişinin ileride çevre sorunlarına dikkat çekmesi ve bu sorunlara çözüm üretmesidir. Böylece sosyal ve kültürel hayatın bilimsel bilgide etkili olduğunun örneğidir.

      Sil
    5. Merhaba Aslı daha çok hukuk alanın da kullanıyoruz.

      Sil
  19. 1) KATILIYORUM.Bazen bilimsel bilgi olarak sunulan şeyler yine bilimin yöntemiyle çürütülür.Bu çürütülen şeyin yanlış olduğu anlamına gelmiyor.Şunu çok iyi biliyoruzki evren sürekli değişmektedir.Değişen şeylerin bilgisine ulaşmak oldukça zordur.Mutlak bilgiye hiçbir zaman ulaşılmaz.Bilimsel bilgi mutlak değildir.Değişir.Bilimsel bilgiler gelişim şeklinde öncekinin üzerine öncekini güçlendirici ilave değişimler olabileceği gibi,öncekini bütünüyle ortadan kaldıran bir değişimde olabilir.Örneğin;atom modelinin gelişiminde öncelikle dalton atom modeli teorisini ortaya atmıştır.Bunun üzerine ilerleyen zamanlarda thomson daltonun atom modelinde söz etmediği proton ve elektronlardan söz etmiştir.

    2) KATILIYORUM.Öncelikle yasa kavramı hukuk alanında kullanılan bir kavramdır.Modern bilimde yasa kavramına yer yoktur.Yasalar çürütülebilir.Kanunlar tek başına hiçbir şeyi açıklayamaz sadece ortada var olan bir şeyin var olduğunu göstermek için kullanılır. Bu da kanunların gelişen teknolojiyle değişebileceğini gösterir.

    3)KATILMIYORUM.Sosyal ve kültürel değerlerin bilimdeki gelişmelerle yakından ilgisi vardır.Çünkü bilim insanlar tarafından yapılmaktadır ve insanlarda toplumun birer üyesidir.Her insan bulunduğu sosyal ortama ve kültürel farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır.Örneğin;hypatia doğayı mantık matemetik ve deney ile açıklamaya çalışması oradaki dine zarar vereceği düşüncesiyle hypatianın öldürülmesi oradaki bilimsel çalışmaları durdurmuştur.

    4)KATILIYORUM.Bilimi ortaya çıkaran insandır ve insanlarında etkilendiği bir çevre ve toplum vardır.Gelişen teknolojiyle insanların ihtiyaçları ortaya çıkmaktadır.Bilimde insanların bu ihtiyaçlarına karşılık verir.Örneğin; Osmanlı döneminde salgın hastalık en amansızlarından birisi çiçek hastalığı idi.Bunun üzerine çiçek aşısı bulunmuştur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kaynakça:
      www.eodevi.com
      www.vikipedia.com

      Sil
    2. iyi akşamlar evin..
      2. önermende belirttiğin kanunların teknolojiyle değişmesine bize örnek verebilir misin?

      Sil
    3. Mrb arize günümüzde Newton'un yerçekimi yasası kabul edilmiştir ama halen bu yasanın neden geldiği ve niçin olduğu kafaları karıştırmaktadır bu yasanın bir elma hikayesinden geldiği bilinmektedir tam anlamyla ne olduğu bilinmemektedir

      Sil
    4. Evin merhaba Newton'un yerçekimi yasası mı demeliyiz yoksa Newton'un yerçekimi teorisi mi?

      Sil
    5. Newton yasasıdır ama bu ilerleyen Zaman'larda değişebilir

      Sil
  20. 1-Önermeye katılıyorum. Zaman içerisinde bilimsel bilgiler değişikliğe uğrarlar, Bilimsel bilgi mutlak değildir, eleştiriye açıktır, bilimsel bilgide kesinlik yoktur.Hayatta herşeyin değiştiği gibi bilimsel bilgilerde değişir..Zaman ilerledikçe teknolojideki değişiklikler, kültürün,mekanın ,bilginin,bilimsel yöntemlerin, bilim insanlarının bakış açısının değişmesiyle şuanki varolan bilimsel bilgiler yarın değişebilir.Bu değişim tamamen o bilimsel bilgiyi yanlışlayan bir değişimde olabilir veya o bilimsel bilgiyi güçlendirici (üstüne ek ilave gibi düşünebilirz) de olabilir.Günümüzden örnek verecek olursak; yaklaşık 10 sene önce Diş golusunda ‘’Amalgam’’ yani civalı dolgu kullanılıyordu, nedeni bu dolgu türünün daha dayanıklı olması , birkaç sene önce ise bu civanın aşınabileceği ihtimaliyle ve insan vücuduna zararlı olması nedeniyle tercih edilmiyor.Geçmişten örnek verecek olursak; Atom modellerinden ilkini bulan Dalton’un ‘’DALTON ATOM MODELİ’’,’’THOMSON ATOM MODELİ’’, ‘’RUTHERFORD ATOM MODELİ’’, ‘’BOHR ATOM MODELİ’’ .Günümüzde bu modeller geçerli değildir. ‘’MODERN ATOM MODELİ’’ geçerlidir.Bu bilim insanları farklı zamanlarda farklı şartlarda ( kültür,mekan) yaşamış insanlardır.Gördüğümüz gibi çok çeşitli atom modelleri vardır geçmişten günümüze bu örnekte de olduğu gibi her model o günün bilgi,fen ve teknoloji koşullarında bilim insanlarının sorularına cevap vermiş ve gözlenen olguları açıklamıştır.Bu bilgilerin üzerine gelişen fen ve teknolojiye bağlı olarak gözlenen olguların değişmesi, yeni soruları getirmiş ve bunun üzerine yeni modeller geliştirilmiştir.Bu böyle sürüp giden bir süreçtir.Kısaca Geçmişten günümüze insanoğlu evreni anlamaya çalışmaktadır.Ve evrende zamanla sürekli bir değişim içinde ve bilimsel bilgilerde evrene göre şekil alıyor ve değişim içine giriyor.

    2-Önermeye KATILMIYORUM.Çünkü modern bilimde YASA/KANUN kelimesini kullanamayız.Çünkü YASA kelimesi hukuki bir terimdir,değiştirilemez anlamı taşımaktadır.Bu sebeple Bilimde sürekli değişen, kendini yenileyen bir yapı olduğundan dolayı bu terimi kullanmamamız gerekir.Bilimde YASA-KANUN yerine BİLİMSEL GERÇEKLER terimini kullanabiliriz.Örnek verecek olursak; Newton’un ‘’KÜTLE ÇEKİM YASASI’’ vb.

    3-Önermeye KATILMIYORUM.Sosyal ve kültürel değerler bilimsel bilginin oluşmasında etkilidir.Bilimsel bilgi bilim insanının bir ürünüdür.Bilim insanlarıda bilimsel bilgiyi oluştururken bir kültürün içinde doğup büyümektedirler ve bilimsel çalışmalarında kaçınılmaz olarak o toplumun değer yargılarından etkilenirler yani yaşadıkları ortam ve çevreden etkilenirler.( Her insanın etkilendiği gibi )Ayrıca sadece sosyal ve kültürel değerler değil, bilim insanın inancı, o dönemdeki ihtiyaçlar, tarihi olaylar,felsefi yaklaşımlar, sosyal-politik değerlerde bilim insanını etkilediğinden dolayısıyla bilimsel bilginin oluşmasında etkilidir.Örnek verecek olursak; Atom bombasının icadı, o zamanlar 2.dünya savaşı çıkmasına az bir süre vardı ve bilim insanları o andaki koşullar nedeniyle ( savaş) atom bombasını icat ettiler.Bu etkilenme bazen olumlu sonuç doğururken, bazende olumsuz sonuçlar doğurabilir.Örnek verecek olursak Darwin’in o dönemde ‘’TÜRLERİN KÖKENİ ‘’ adlı kitabını ,kiliseden tepki alacağını bildiği için geç yayımlamıştır.Başka bir örnek verecek olursak ; İbn-i Sina’nınyaşadığı dönemde birçok kütüphane vardı ve o bu olanaklardan yararlanarak kendini geliştirmiş ve bilimsel bilginin oluşmasında olumlu katkı olmuştur diyebiliriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2.Önermede katılmamamın sebebi bilimde yasa kelimesini kullanmış olmanızdır.Bunu belirtmeyi unutmuşum.

      Sil
    2. Merhaba Tanyeliciğim;
      Önermelerini çok iyi açıklayıp yerinde örnekler vermişsin bizi böylesine bilgilendirdiğin için teşekkür ediyorum... 2.Önermende de dediğin gibi, biz bilimde yasa kelimesini kullanamayız, yasa hukukda kullanılan bir kelimedir ki bizim bilimde yasa dediğimiz şey aslında bilimsel gerçeklerdir ve 1.önermen de verdiğin örnekler ( atom modelleri) den de anlaşılacağı üzere bilimsel gerçeklikler değişebilmektedir.

      Sil
  21. 4-Önermeye katılıyorum.Tarihi kültürel ve sosyal durumlar bilimsel soruları ve yöntemleri etkiler. 3.önermemdeki yorumlar bunun içinde geçerlidir.Gerek bilimsel bilgi, gerekse bilimsel sorular ve yöntemler hepsi bilim insanının ürünü olduğundan dolayı tarihi kültürel ve sosyal durumları etkilerler.1.önermemdeki Atom modeli örneği bunun içinde geçerlidir. Yaşanılan dönemdeki şartlar değiştikçe toplumun veya bireylerin ihtiyaçlarıda değişir,teknolojininde gelişmesi v.b nedenlerle bilimsel sorularda farklılaşır ve bununla birlikte bu yöntemlerde değişebilir.1.önermedeki örnektede dediğimiz gibi zamanla değişen ve gelişen fen ve teknoloji bağlı olarak gözlenen olguların değişmesi yeni soruları getirmiş ve bununla beraber yeni yöntemlerde geliştirilmiştir.

    KAYNAKÇA:
    http://www.evrimagaci.org/makale/6
    http://bigalioglu.blogcu.com/tez-hipotez-teori-yasa-bilimsel-yontem-bilhttps://tr.wikipedia.org/wiki/Modern_atom_teorisiimsel-dusunce-bi/2870583

    YanıtlaSil
  22. 1. Birinci önermeye katılmıyorum.Şöyle ki:
    Önerme her ne kadar ,olması gerektiği gibi, bir değişimi ifade etse de kesinlik belirtmektedir. "değişikliğe uğrar" ifadesi yerine "değişikliğe uğrayabilir" ifadesi kullanılmalıydı.Bu açıdan yanlış bir önerme olmuştur.

    2. İkinci önermeye anlamı itibarıyle,bize yaptırtıgı çıkarım itibarıyle katılmamla birlikte önermede yanlış ifadeler kullanılmıştır.
    Klasik anlayışta Newton'un yasaları(!) büyük ve cok hızlı olmayan maddeler için geçerliydi.Cok kücük ve hızı ışık hızına yakın parçacıkları kapsayamıyordu.Bu konuya modern fizikciler izafiyet teorisi ve kuantum fizigi ile ışık tutmuslardır.Bu gelişmelerden sonra bilimde değişmez,yasa gibi ifadelerin kullanılmaması gerektiği anlasıldı.
    Günümüzde bir kısım yasanın gercek anlamını kast etmeksizin sadece alışılagelmişlikten ötürü bilimsel yasa kavramını kullanırken,bir kısım bilim insanı ise bilimsel gerceklik ifadesini kullanmaktadır.Fakat genel-gecer olarak yasa kavramının kullanılmasının yanlıs oldugu ve literatürden kaldırıldıgı için önermede yanlıs ifade mevcut fakat değişebilirlik ifadesi dogrudur.

    3. Üçüncü önermeye katılmıyorum.Şöyle ki:
    Türk Dil Kurumu sözlüğünde verilen tanımına göre kültür, bir toplulugun bütün bireylerinin sahip oldugu,olayları ve meseleleri karsılayan,duyuş,düşünüş şekilleriyle tarih içinde meydana gelen fikir ve sanat verimleri ve değer hükümlerinin bütünüdür.
    Bu tanımdan da anlaşılacagı gibi kültür, toplulukların duyuş,düşünüş şekilleridir ki bu bilimsel bilginin oluşum sürecinin gözlem yapma ve problemi ortaya koyma basamaklarıyla direkt olarak ilgilidir.
    Bunun yanı sıra Prof. Dr. Nermi Uygur'un Kültür Kuramı adlı eserinde geniş kapsamlı bir tanımını verdiği kültürden insanın ortaya koydugu,içinde insanın oldugu tüm gerceklik olarak bahsetmekte;bilim,teknik,sanat,ekonomi,hukuk,estetik,devlet,yöntem gibi insanın meydana getirdiği her şey kültüre girer demektedir.Bu tanıma göre kültürün bilimi etkilemesinden öte bilimin kültürü oluşturan unsurlardan biri oldugu anlaşilmaktadır.

    4. Dördüncü önermeye katılıyorum.
    Ücüncü önerme icin yapmıs oldugum yorumda yer alan kültür tanımlarından anlaşılacagı uzere bilim bilginin olusumunda pek cok unsur etkilidir.
    Bu önermenin mantıgını şu şekilde acıklamaya calışayım.
    Örnegin tarihte savaşcı olarak bilinen veya savasa önem vermiş devletler bilimi bu yönde kullanmıslardır. bkz: ABD-Atom bombası,Almanya-Savaş panzerleri,Osmanlı-Şah topu,Rusya-Katyuşa.
    Aynı mantıkla soğuk iklimlerde soguktan korunmak icin,sıcak iklimlerde günesten korunmak için,kıyıya yakın yerlerde gemi ve limanlar icin teknolojiler kullanılır ve bilimsel olarak o yönde calısmalar yapılır.

    KAYNAK:

    http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/25.php

    YanıtlaSil
  23. Merhaba Onur,
    1.Önermeni felsefi açıdan değerlendirmişsin kelimelere takılmadan bilimsel açıdan bakmamız gerekmektedir ve dolayısıyla bilimsel bilgiler zaman içerisinde değişikliğe uğrarlarda, uğrayabilirlerde çünkü bilimin gelişmesi için bu şarttır,bilimde mutlak bilgi yoktur.Şöyle ki ; İngiliz teorik fizikçi Stephen Hawking,kendi geliştirdiği karadelik teorisinden 30 yıl sonra kara delikler konusunda yanıldığını itiraf etmiştir.Hawking'in ve bilim dünyasının 30 yıldır var saydığı,nesneleri yutan karadelik teorilerinin tam tersine, yeni teoriye göre,karadelikler yuttuklarını geri püskürtüyorlar demiştir.Dolayısıyla zaman içerisinde bilimsel bilgiler değişikliğe uğrarlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Duygu
      Önermeleri değerlendirirken kelimelere takılmalıyız ki "ugrar" ve "ugrayabilir" ifadeleri cok farklıdır birbirinden.
      Ben de sana şöyle örnek vereyim.Mesela yer çekimini ele alalım.Eger '....degişikliğe ugrar' önermesini kabul edersek yer cekiminin oldugu bilgisi mutlaka degişmelidir.Fakat benim dediğim gibi "....degişikliğe ugrayabilir" önermesini kabul edersek bu bilimsel bilgi tekrar arastırılabilir,sınanabilir ve hatta degişiklige ugrayabilir.Ama belki de değişmez.Aynı sekilde dünyanın şekli ile ilgili gelişmeler.Önce düz denilmiş,çeşitli görüşler degişe değişe bugünkü duruma gelinmiş.Peki şimdi birinci önermeye göre şu an var olan veriler,görüşler degişecek mi yoksa bilim insanlarının çalişmaları sonucu degişebilir mi demeliyiz.

      Sil
  24. Merhaba hocam..
    1.Önermeye katılıyorum.Bilimsel bilgi değişime açıktır.Başlıca olgu ve teorilerden oluşan bilgi son bilgi olmayıp değişim gösterebilir.Bilimsel bilgi yeni bakış açıları ve teknolojik gelişmelerin ışığında yeni kanıtların ortaya çıkmasıyla değişebilir.Bilimsel bilgide değişime açıklık(geçicilik),bilimsel bilginin çıkarımsal,yaratıcı,öznel,kültürel özellikler taşımasının yanı sıra, mantıksal olarak da ispatlamak mümkün değildir.Örnek olarak Plüton'un yıllardır gezegen olarak biliyoruz fakat 2006 yılında gezegenler kategorisinden kaldırılmıştır.
    kaynak:http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/166/index3-yalcin.htm
    2.Önermeye katılmıyorum.Yasa kelimesi bilimsel anlamda değil de hukuki anlamda kullanılmaktadır. Bizim doğa yasaları olarak tanımladığımız herşey aslında yasa değil bilimsel gerçektir.Örneğin Dünya üzerinde bir topu havada nerede bırakırsanız bırakın, top yere doğru hareket eder. Bu bir bilimsel gerçektir. Buna yasa demek çok yanlış olur.Evren'in her köşesindeki yapı ve süreçlerin birbiriyle tamamen aynı olup olmadığını bilememekteyiz, hem de top, Evren'deki her yerde düşmek zorunda değildir (örneğin uzay boşluğunda).
    kaynak:http://www.evrimagaci.org/makale/6
    3.Katılmıyorum.Bilim insan ürünüdür.İnsan da çevresinden bağımsız yaşayamaz.Sosyal ve kültürel değerler bilimsel bilginin oluşmasında etkilidir.Çünkü bilimin objektif değil de yancı olduğundan bahsetmiştik.Bilimin yancı olmasının sebebi bilim insanının sosyal ve kültürel çevresinden,dininden,yaşayış biçminden etkilenmesidir.Bilim yapıldığı kültürden hem etkilenir hem de onu etkiler.Kültürel etmenler olarak sosyal yapı,güç odaklaro,politikacılar,sosyoekonomik faktörler,felsefe,din vs sayılabilir.Dini inançların birçok zaman değişik şekillerde,bilimsel çalışmaları etkilediği bilinmektedir.Örneğin hristiyanlık anlayışında Tanrının evreni en mükemmel şekilde yarattığı ve en mükemmel geometrik şeklin de daire olduğu düşünüldüğü için, dünyanın yörüngesinin de daire olması gerektiği düşünülmüştür.
    kaynak:https://www.academia.edu/1716443/Bilimin_Do%C4%9Fas%C4%B1
    4.Katılıyorum.Bilim insan ürünü olduğu için ve insanın da çevresinden bağımsız yaşayamayacağını varsayarak tarihi sosyal ve kültürel durumların bilimsel sorular ve yöntemleri etkileyeceğini düşünüyorum.İnsanlar yaşadıkları yere ve döneme göre farklı sorunlarla karşılaşabilir.Örneğin İbni Sina döneminde bağırsak parazitinden meydana gelen hastalığın keşfi..Bu hastalığın o dönemde sık görülmesi sebebiyle bu soruna çözüm aramaya çalışılmıştır..
    kaynak:https://prezi.com/ouclkmxqpgty/ibn-i-sinanin-tip-alaninda-yaptigi-calismalar/


    YanıtlaSil
  25. Merhaba hocam...
    1) katılıyorum.. çünkü bilimsel bilgi son bilgi olmayıp değişime açıktır.bilimsel bilgiler yeni bakış açıları ve teknolojik gelişmelerin ışığında yeni kanıtların ortaya çıkmasıyla değişime uğramaktadır.
    örnek:Milattan önce anaksimandros dünya bir küredir hareket etmez demiştir ama daha sonra Nicolaus Copernius Dünyanın kendi ekseni etrafında günde bir kere,güneşin etrafında yılda bir kere döndüğünü iddia etti.

    2) Katılıyorum.. modern bilim sınırları dahilinde eğer ki kanun veya yasa kelimesini kullanıyorsak bahsettiğimizin evrensel olmayacağını ve zamana mekana göre tanımlanmış olduğunu unutmamamız gerek bu durumda etrafımızda olan ve kendini tekrar eden olay ve olguları doğa bilim gerçekleri olarak tanımlamak daha güvenli olur.
    örnek: eskiden ellerinde bilimsel açıklama olmayan insanlar Newton gibi büyük bilim insanlarının sözlerine değişmez yasa olarak sarılmışlardır.
    Newton cisimlerin birbirine hareketini iki cisim arasında birbirlerini çekmeye yarayan bir kuvvetin varlığı olarak açıklaması Newton'un 'kütle çekim yasası' olarak sonuçlandı ortada başka hiçbir izah yokken ve o güne kadar hiçbir zaman bu kadar somut bir izah yapılmamışken bu açıklamanın değişmez bir kanun olarak görülmesi çok normal sonraki asırlarda da Newton'un açıklamasına alternatif sunulmadığı için söz konusu açıklamanın yasa olduğu fikri güç kazandı. Ta ki Einstein kendi açıklamasıyla gelene kadar Einstein sadece Newtonun yaptığı açıklamanın belli sınırlar haricinde hatalı olduğunu göstermekle kalmayıp aynı zamanda evrene bakış açısının bile tamamen hatalı olduğunu ispatladı.

    3) Katılmıyorum...Bilim yapıldığı kültürden hem etkilenir hem de onu etkiler. kültürel etmenler olarak; sosyal yapı, felsefe din vb. sayılabilir.
    örnek: dini inançların birçok zaman değişik şekillerde bilimsel çalışmaları etkilediğini biliyoruz.
    Hıristiyanlık anlayışında.. Tanrının evreni en mükemmel şekilde yarattığı ve en mükemmel geometrik şeklin de çember olduğu düşünüldüğü için, dünyanın yörüngesinin çember olması gerektiği düşünülmüştür.

    4)Katılıyorum.. her insanın yetişme tarzı, büyüdüğü ortam,sosyal ve kültürel değerleri farklıdır bu nedenle insana sorulan bilimsel sorular buna bağlı olarak değişir veya toplumda ihtiyaç duyulan durumlar bilimin neye yöneleceğini belirler.
    örnek: Diyelim ki bir ülkede salgın bir hastalık ortaya çıktı bu ülke salgın hastalıktan kurtulmak için hastalığa çözüm bulmak zorundadır çünkü ihtiyaçları bu doğrultudadır.

    Kaynakça
    http://www.evrimagaci.org/fotograf/57/7519
    http://www.evrimagaci.org/makale/6

    YanıtlaSil
  26. iyi akşamlar hocam..
    1---katılıyorum. Bilimsel bilgiler, bilimsel olduğu dogmatik olmadığı için, bilime, deneye, teknolojik gelişmelere, araştırmalara dayalı olarak değişebilir. Bilimsel bilgiler, gelişim şeklinde, öncekinin üzerine öncekini güçlendirici ilave değişimler olabileceği gibi, önceki bütünüyle değiştiren ortandan kaldıran bir değişim de olabilir. Her zaman yeni yapılan deneylerle bu bilgilerin değişebileceği kabul edilir. Tersini kanıtlanana kadar doğru bilgi bu diye kabul edilir. Bilimin temel ilkelerine baktığımızda da değişebilirlik ve yalnışlanabilirlik vardır. Dolayısıyla bilimsel bilgi zamanla değişebilir. Bilimsel bilgiler teknoloji ilerledikçe değişebilir. Buna örnek olarak atom modeline baktığımızda ilk modele göre değişmiştir. Bir başka örnek olarak hücre ile ilgili geçmişte kabul edilen bilgiler günümüzde gelişerek değişmiştir ve gelecekte de değişebilir.
    2---katılıyorum. Bilimsel yasalar gözlenen olgular arasında yapılan genellemelerdir. Biz yasaları değişmez bir gerçek olarak öğrenmiştik fakat bu bilginin yanlış olduğunu görüyoruz. Hipotezler kontrollü deneylerle desteklenir teorilere teorilerde en son yasalara dönüşürler. Örneğin Huxley hipotezi hala kesinlik kazanamamıştır. Bu Evren içerisinde her "yasa", her koşulda geçerli olamaz. Örneğin; cisimler arasında bir "çekim kuvvetinin olduğunu söyleyen Newton Yasaları, atom altı parçacık seviyesinde kesinlikle kullanılamayacak kadar hatalıdır. Her ne kadar günlük yaşantıda, milimetreler ile kilometreler arasında ifade ettiğimiz boyutlarda bu "yasalar" kullanışlı ve iyi bir yakınsama olsa da, gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Sadece boyut kavramı bile, yasaların değişmesini gerektirmektedir.
    3--- Katılmıyorum. Bilim, insan ürünüdür dolayısıyla bilimin, sosyal ve kültürel faktörlerden etkilenmemesi kaçınılmazdır. Bilim insanı, bilimsel tezlerini (iddialarını) üretirken ve sonuca giderken mutlaka yaşadığı çevreden ve sahip olduğu değerlerden etkilenirler. Her insanın bulunduğu sosyal ortama ve kültür farklılığına göre edindiği farklı bilgiler ve farklı görüşler vardır. Bilim insanı da bilimsel bilgi oluşumunda kendi sosyal ve kültürel değerlerinden, ihtiyaçlarından, inançlarından etkilenir. Dolayısıyla bilim toplumun kültürü, felsefi yaklaşımları ve sosyal-politik değerlerinden ister istemez etkilenir. Çünkü bilim, insanlar tarafından yapılmaktadır ve insanlar da toplumun birer üyesidirler.
    4---Katılıyorum. Bilim insanları bilimsel bilgileri oluştururken öncelikle yaşadığı dönemin ihtiyaçlarını, sorunlarını araştırma çabasına girer. Bu araştırma aşamasında bulunduğu bölgenin tarihi sosyal ve kültürel değerlerden etkilenirler. Farklı bölgelerde farklı kültür, tarih ve sosyal durumları değişiklik göstereceğinden bilimsel sorular ve yöntemleri farklılık gösterecektir. örneğin tekerleğin, kaldıracın vb. aletlerin icadı ihtiyaçtan kaynaklanır. Bazı bilim insanları bulunduğu bölgenin görüşlerine zıt görüşte olduklarından dolayı da idam edilmiş, yakılmış vb. olumsuzluklarla karşı karşıya kalmış ve görüşlerini açıkça paylaşamamıştır. Örneğin; Giordano Bruno, güneşin rotasyon hareketi yaptığını, kutuplarda basık olduğunu, everenin sonsuz olduğunu ileri sürmüştü; bilindiği gibi, bu görüşlerin çoğu sonradan doğrulanacaktı. Fakat Bruno, aristotales ve batlamyusun kozmolojisine dayanan kilise öğretisine karşı geldiği için dinsizlikle suçlanmış ve bu görüşlerinden ötürü yakılmıştır. Roger bacon, deney yöntemini savunan büyüteci bulan aydın, düşüncelerinden dolayı 15 yıl hapis yatmıştır.
    Kolay gelsin hocam :)
    http://www.yardimcikaynaklar.com/sizce-bilimsel-bilgiler-degisebilir-mi-aciklayalim/
    http://kartallarsinifi.tr.gg/B%26%23304%3BL%26%23304%3BM-ADAMLARI.htm
    http://blog.milliyet.com.tr/dusunceleri-ugruna-diri-diri-yanmak/Blog/?BlogNo=370945
    http://eodev.com/gorev/918267
    http://bilgi-bilimsellik.blogspot.com.tr/
    http://www.evrimagaci.org/makale/6

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba arize 3. önermen için bize örnek verirmisin?

      Sil
  27. Merhaba Ayşe..
    Öncelikle bilim, bir süreç olduğu için sosyal çevreden ve kültürel değerlerden etkilenir.Mesela bir medeniyette kütüphane yoksa o medeniyet bilim açısından gelişmez, büyümez. Örneğin; islam medeniyetinde bilimin çok hızlı gelişmesinin sebebi yabancı eserlerin Arapçaya çevrilmesini padişahların desteklemesi ve yeni bir bilgiyi yadırgamak yerine benimsemeleri ile toplumun desteğini de arkasına almasıdır.

    YanıtlaSil
  28. Vint Ceramic Art | TITNIA & TECHNOLOGY
    Explore an aprcasino all new gri-go.com “Vint Ceramic Art” project on TITNIA & TECHNOLOGY. Our team septcasino.com of sculptors and artists mens titanium wedding bands have created wooricasinos.info new and

    YanıtlaSil